31 Ocak 2014 Cuma

Tuvalet kağıdı rulosundan ponpon atmaca

Her gün Öğle uykusu sonrası için etkinlik hazırlamaya çalışıyorum. Kimisi uğraştırıcı kimisi 5 dklık :) bu etkınliğimiz 2. Gruba giriyor. 
'Atma kullanırsın dolabı'nda durup duruveren tuvalet kağıdı rulolarını elime alınca karar verdim. Bir çok blogger anneye görmüştüm. Dün öğle uykusu sonrasına kısmetmiş. 
Uzun süreli bir etkinlik olamadı ne yazıkki. Çünkü Zeynep ponponlarını ağzına alarak tehlike yarattı. Ama halen kapımızda duruyor. Başka bir top benzeri nesne ile devam edebiliriz yarın. Kimbilir belki bir ceviz belkide bir pinpon topu eşlik eder :)

Mavi renge vurgu yaptık. Büyük ponpon küçük ponpon diye ayırım yaptık. Nesne devamlılığı için güzel ve kolay bir etkinlik oldu. 







Ada kız Zeynepciği sever :) zeynepcik ada abbasını :)

Bir Ada kız varmış. Ankara'nın bağlarıyla oynar, mantı yemeyi çok sever, annesine 'belekkkkkkk( melek ) dermiş. Koskoca 28 ayı tamamlamış bir ablaymış kendisi...Bu Ada kızın yolu bir gün zeynepciğin evine düşmüş. Daha öncede görüşmüş bu iki tatlı kız ama henüz çok küçük oldukları için hayal meyal bile hatırlamamışlar o günü... Velhasıl dün ilk görüşme, ilk tanışma gerçekleşmiş...sevmişler birbirlerini...abbba demiş zeynepcik....zeynepciğe 'kardeşimmmm kardeşim' diyerek çubuk kraker ikram etmiş abbasıııı.... Ada kız diğer odaya geçtiğinde abbbası gitti zannedip gözyaşı dökmüş zeynepcik...ada kız uyuyunca 'belek teyzeyle' aşk yaşamış, danssss dansss danssss etmişler. Kahkalarla gülmüş. Öyle gülmüşkü ada kız uyanacak zannetmişler. 
Amma velakin ada kız pek sevmiş zeynepciğin yatağını guzelce uyumuş. Öyleki babası gelince öpmüş öpmüş yinede zor açmış gözlerini....ada kız anne ve babayı 3 kase mercimek çorbası içerek çok şaşırtmış. Hilal teyze mutlu olmuş:)
Oynamışlar, konuşmuşlar, gülmüşler, keyifli anlar geçirmişler iki arkadaş...
An olmuş...gün bitmiş...gitme vakti gelmiş çatmış... Hazırlık telaşını farketmiş zeynepcik. Başlamış az az ağlamaya...ada abbaya el sallamış, öpücük atmış ummmmmahhh diyerek ama ne zamanki ada kız yola koyulmuş. Zeynepcik salmış göz yaşlarını.... Abbaaaa demiş... Adaaaa demiş... Gitti demiş kollarını iki yana açarak... Annesi ikna etmiş 'abba gitti sonra yine gelecek' demiş en kısa zamanda yeniden görüşme ümidiyle....sevgiyle...

Abbasından veda öpücüğünü de almış zeynepcik...


28 Ocak 2014 Salı

anne ve kızının kitapları geldi

Ben montessoriye gönül verdim vermeli aklımda olan kitaplara nihayet kavuştum. 
Bundan önce ilk okuduğum kitap montessori vakfı başkanı Tim Seldin'in harika çocuk nasıl yetiştirilir adlı eseriydi. Gerek içeriğinin akıcılığı gerekse bol fotoğraflı örnek etkinlikleri ile ilgi çekici bir kitaptı. Sırada bu iki kitap var. Diğeri yolda :)


Anneden kızına....

Ey benim tatlı sevgilim...Ey benim en kıymetli emanetim...Günler nasıl geçti de sen bu kadar büyüdün be annecim...

Hani diyordum ya sana sen henüz benim karnımda mini minnacık iken 'benim biricik sırdaşım, en kıymetlim' diye...Sen benim HERŞEYİM oldun be güzel kız...

sen benim canımdan can, kanımdan kansın...sen benim küçücük kuzumsun...

annen seni çok seviyor...bana anne olmanın o tarif edilmez tadını yaşattığın için, gülüşünle hayatımıza neşe kattığın için çok teşekkür ederim sana...

bizi biz yapan minik insan iyiki varsın...

bu gece bu satırlar bir anda döküldü anneciğinin yüreğinden...

seni çok seviyorum...



                                            




27 Ocak 2014 Pazartesi

Ay kumu ( moon sand ) yaptım pişman değilim

Dün gece unu yağ ile karıştırırken çöktü içime kaygısı....mutfağa geçmeden önceki 'yapsammı yapmasammı' kararsızlığından söz etmek bile istemiyorum :)
Ama gelgelelim kendimi bir an mutfakta un kovasının başında buldum. Masada beni bekleyen yarım bardak yağ ile 4 bardak unu kavuşurmaktı tüm niyetim. Başladım karıştırmaya- itiraf etmeliyim gereğinden fazla karıştırmış olabilirim- 
Gecenin körü git yat demi? Ne işin var mutfakta unla yağla;)
Sunumu hazırladım ve sabah neler olacağının merakıyla uyudum. 
Sabah Zeynep 9,30 civarı uyanınca 'sana bir süprizim var' diyerek aldım geldim mutfağa. Kapıdan bakar bakmaz yerde etkinlik battaniyesinin üzerinde bekleyen tepsiyi görüverdi. Şaşkınlık içinde gözleri parladı yavrumun :)













26 Ocak 2014 Pazar

Pazar sabahı etkinliği

Zeynep geçen gün çiçeğimden küçük bir parça koparmış bende atmaya kıyamamış, tekrar dikerim diye suyun içine koymuştum.
Dün akşam acaba pazar sabahı ne etkinlik yapsak diye düşünürken aklıma geldi. Hem toprağı aktarırız hem de kırmızı rengini vurgularız. Ayrıca pazar günü için uygun bir etkinlik olsun istedim. 
Gece yatmadan hazırladığım tepsiyi sabah ' sana bir süprizim var' diyerek Zeyneb'e sundum. Alışkın olduğu için ilk işi kaşığı alıp toprak doldurmak oldu. Bende rengini vurgulayarak toprağı ' kırmızı saksıya' koyabileceğini söyledim. Biraz zaman aldı ama guzelce aktardık toprağımızı. Sonra kırmızı sürahiden suyumuzu döktük. Zeynebimden de çiçeği saksıya koymasını istedim ama onun derdi çamurla oynamakdı o anda :)



Toprak aktarmaca


Ve işte minik çiçeğimiz:)

25 Ocak 2014 Cumartesi

Daire ve renk yapbozu

Montessoriyi ilk duyduğumda araştırırken keşfettim kendisini..her bir tıkda hayranlığım bir kat daha arttı. Hem oğulcuğuyla geçirdiği inanılmaz eğitici ve kaliteli zaman, hem etkinliklerine hemde annenin tüm bunları anlatırkenki üslübuna bayıldım...Hemen 'Sık kullanılanlar' listeme ekledim ve sık sık bakar oldum...
Nerden mi bahsediyorum? Elbette aktivite araştıran, montessoride neymiş acaba deyip merak eden her ebeveynin yolunun en az bir kez düştüğü, bir kere girince içinden çıkmak istemeyeceği bir etkinlik denizi olan sevgili etkaca:) 
etka'nın annesinin adını bilmiyorum henüz..Ben kendisine sevgili etka'nın annesi diyorum...arkadaşlarla aramızda konuşurken 'aaa evet ben onu etka'cada görmüştüm'diyoruz örneğin öyle çok içimizi işlemişki...
işte bu muhteşem annenin yaptığı, benimde görüp 'zamanı geldiğinde bende yaparım' diyerek aklımın bir köşesine yazdığım daire yapbozunu bende yaptım kendimce:)
evde raptiye olmayınca bende tutacak yerlerini aynı renkteki ponponlarla yapıverdim. Sevgili Etka'nın annesine fotoğrafları yolladım ve O'da bu fikri beğendiğini söyledi:)
zeynep şuanda mavi rengini tanıyor ve bugünlerde kırmızıyı üzerinde duruyoruz...ancak bazen acaba kırmızı için erkenmi diye düşünmüyor değilim...bu yazımı okuyup bana bu konuda fikir verecek blogger annelerimize duyurulur...sizde sarı,yeşil gibi telafuzu kısmen daha kolay bir renk mi tercih etmeliydim?







22 Ocak 2014 Çarşamba

köpüğe çubuk batırmaca

Bugün Zeynep'e hem ince motor gelişimine yönelik hemde kırmızı rengine başlangıç yapabileceğimiz bir etkinlik hazırladım. Öğlen uykusundan kalkınca sundum kuzuma. 
Montessori eğitim sisteminin işleyişinde siz sadece sunuyorsunuz, konuşmadan, ne yapacağını anlatmadan çocuğun kendisinin keşfetmesine olanak sağlıyorsunuz. 
Bende öyle yaptım. Kızım gelip battaniyesinin üstüne oturdu ve ilk başta sadece baktı. Sonra sayı çubukları tanıdık gelmiş olacak ki onlara uzandı ve çok sürmedi köpüğe batacağını anlaması.. Ancak sıra makarnalara gelince bu kadar kolay olmadı. Zeynep onlarıda köpüğe batırmaya çalıştı. Ordan ufak bir müdahale ile gösterdim -elimde olmayarak - ne yapacağını. 
Taktı attı fırlattı keyifliydi taki köpüğü eliyle tırmalayıp koparana ve tabiki ağzına sokana kadar. 
O anda etkinlik sona erdi. Ermek zorunda kaldı. Hatta kuzum biraz ağladı. Ama yapabileceğim birşey yoktu. 



Ve işte köpüğü eliyle kopartıyor :)
Ve ağzına atıyor:)

Kırmızı duyusal havuz

Zeyneple bir kaç aydır mavi rengi üzerinde duruyorduk. Bazen karıştırsada epey yol kattettik. Bende bu ay yani Zeynep 16. Ayından gün alırken yeni bir renge geçmeye karar verdim. 
Tabiki bu renk kırmızı:)
Renkleri öğrenirken yapılması gereken şey o renkteki nesnelerin adlarını söylerken rengine vurgu yapmak. Yani ' al Zeynep kırmızı araba ' veya ' kırmızı kalemi bana verirmisin?' Gibi vurgulu cümleler kurmak gerekiyor. 
Ve bu çalışma için benim ilk aklıma gelen renk duyusal havuzu hazırlamak oluyor :)

Maviden sonra ikinci rengimiz olan kırmızı ve duyusal havuzumuz. 

Içinde farklı farklı nesneler mevcut kimisi zaten Zeynep'in tanıdığı kimisi ise yarın sabah kahvaltı öncesi etkinliğimizde ilk kez göreceği nesneler :)


19 Ocak 2014 Pazar

Okuma köşemiz

Zeynep bebekken başladım kitaplar, kartlar almaya. Istedim ki kitapları sevsin, keyif alsın, hayatının bir parçası olsun...
Öyle böyle derken 15 aylık oldu kuzum. Ve an itibariyle ufak bir kitap okuma köşemiz oldu bile :)
Zeynep uyurken hazırladım ve uyanınca büyük bir sürpriz oldu.
Kitaplığın karşısına geçip dakikalarda tüm kitapları gösterdi bana kendi kendine birşeyler mırıldanarak :)

Küçücük koltuğunu da köşesine koyduk. Sevimli mi sevimli bir yer oldu 




Küçücük kuzumun küçücük koltuğu :)

Dedesinden ve anneannesinden, dayılarından ve haticcesinden zeynepciğe hediyeeeee:)))

Zeyneb'im çok seviyor koltuğunu. Inip inip çıkmayıda öğrendi:)

Pek güzel oldu bu hediye. Düşünenin alanın yaptıranın ellerine sağlık. Kesesine bereket :)

Seviyoruz sizi :)

Tam 15 aylıksın güzel kızım

Ayın 18i geldi a dostlar. Zeyneb'im tam 15 aylık oldu.

Peki bu 15 aylık hanım neler yapıyor neler yıyor içiyor, neler konuşuyor hadi şöyle bir bakalım :))


Zeyneb'im kahvaltıda yumurtanın beyazını  ve yeşil zeytini severek yiyor. 
Yumurtayı eline alınca takkkkk takkkkk vurup kabuğunu kırıyor. 'yumurtayı nasıl kırıyorsun ' diye sorunca ellerini küçücük yumruk yapıp vuruyor :)

En sevdiği içecek mevsim meyvesi mandalina suyu. 

Yemeklerden favorisi Kayseri mantısı, köfte ve naneli kesme çorba. Bebekliğindeki kadar ekmeği çok sevmiyor son zamanlarda. 

Öğle ve akşam yemeklerinde yoğurt olmazsa olmazı. Kendi kaşığıyla birazını döksede guzelce yiyor:) videomuzu ekleyeyim inşallah. :)

Mama sandalyemiz bizim herşeyimiz. Her öğünü orda yiyoruz. Zeynep rahat ben rahat... Iyiki almışız dediğim ürünlerden birisi. 

Her sabah ve öğle uykusu sonrası birlikte etkinlik yapmaya çalışıyoruz. Basit....zor... Kolay hazırlanır veya zaman alır hiç farketmez illaki birşeyler yaptırmaya çalışıyorum. Koyu renk polar bâttaniyemizi ' etkinlik battaniyesi' ilan ettik. Zeynep'de çok benimsedi. Oyun köşesinde sepetinde duruyor battaniyemiz. ' hadi kızım etkinlik zamanı ' deyince hangi odada olursa olsun sepetin başına gelip battaniyesini almaya çabalıyor. Çok hoşuma gidiyor bu halleri.

 Dün akşamdan hazırladığım ve sabah uykudan uyanınca yaptığımız etkinliğimiZ şöyle idi:

Meraklı minik dergisinden çıkan bebek tamamlama kartlarından bir çift hazırladım. Yapışkanlı asetatla lamine ettim. Abi nerde abla nerde, abla ne giymiş diyerek tamamlatmaya çalıştım. Ama çok verim alamadık. Kaldırdım daha sonra tekrar deneriz inşallah. 




Bugünlerde yürüme işini biraz daha pekiştirdi ama yinede temel ulaşım yöntemi sürünmek. :)) 

Dili baya açık maşallah. Yeni kelimeler veriyorum arada ve çok kısa Zamanda söylemeye başlıyor. Bugün adım adım etkinlik kitabındaki iki kelimeyi çalıştık. Süt ve kek. Daha önce kek yaptığımızda kek demişti ama bugünkü daha netti ve farkında olarak söyledi. Arka sayfadaki resimde 'kek nerde?' Dediğimde tereddütsüz gösterdi çünkü. 



16 Ocak 2014 Perşembe

Adım adım eğitim setimiz 15.ay

Adım adım setlerimiz gelmeye devam ediyor. Hatta geri kalan 6 ayın hepsini talep etim. Çünkü setlerin öncesinde elimde olması Zeynep'e sunmadan inceleme, ona göre hazırlık yapma olanağı sağlıyor. Bu ayki setimizin konusunun 'sevdiğim yiyecekler' olduğunu adım adımın sitesinde görmüş ve ona göre ek hazırlık yapmıştım. plastik meyve sebze oyuncakları aldım ve meyve-sebze kartlarından eşleştirme kartı hazırladım kuzum için.
zeynep çok seviyor meyveleriyle oynamayı.şu anda muzu, havucu ve portakalı tanıyor. kartlardanda gösteriyor tek tek.

setimiz genel görünüm.

setin içinden 6 adet küp, 2014 takvimi, yiyecekler kitabı ve 15. aya ait bir kaç yemek tarifide çıktı.


işte meyvelerimiz...


eşleştirme kartlarını evde kendim pvc kapladım. sevgili nihal'in blogunda görmüştüm.tık tık 


ve işte kartlarımız hazır...güzelce kestim..


ve işte 2 boyut 3 boyuta karşı :))


öğle uykusu sonrası etkinliğimiz...zeynepcik kafasındaki tokasıyla kokoş ama yüzündeki ifadeyle gayet şaşkınnn:)






tabiki aynı meyveler daha bir çok etkinliğin öznesi olmaya adaylar...bu toplar dün suzan teyzemizden hediye olarak verildi..gece eve gelir gelmez sabaha bir etkinlik hazırlamak şart oldu...bende bu rengarenk topların içine meyvelerimizi sakladım. ve oyun köşesine koydum sepeti. sabah zeynep uyanır uyanmaz 'sana bir sürprizim var' dedim ve oturma odamıza çağırdım...sürüne sürüne sevinçle geldi sanıyorum benim heyecanımdan sürprizin güzel bir şey olduğunu benimsedi iyice:))

topları avuçladı kurcaladı...sevinç çığlıkları attı....'ayyyyy ayyyyy' diyerek...sonra ben ufak bir tüyo verip içindeki muzu gösterdim...bak burda ne var diye...farkettiki içinde birşeyler gizli...daha sonra ben havucu ve portakalı istedim..havucu bulması sorun olmadı ama turuncu topları sebebiyle portakalı bulamadı kuzum:)))
 biz çok sevdik...çok eğlendik...








Bu ayki temamıza uygun olması sebebiyle daha önce Gülçin öğretmenden öğrendiğimiz ve severek söylediğimiz meyve sebze şarkımızı sık sık canlandırmalı olarak tekrar ediyoruz...